Ebrar Mazhar: Şarkıcı, aranjör, besteci... Hedefinde dünya sahnesi var

Sanatçı, müzisyen ve söz yazarı Ebrar Mazhar, Kuzey Makedonya'dan başlayıp farklı coğrafyalarda edindiği eşsiz tecrübeleri sanatsal köprüler kurmak için nasıl değerlendirdiğini Yeniden Birlik Haber'e anlattı.

Kuzey Makedonya Yayın: 21 Temmuz 2025 - Pazartesi - Güncelleme: 21.07.2025 13:32:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
310 okunma
Google News

Sanatçı, müzisyen ve söz yazarı Ebrar Mazhar, müziğe olan derin tutkusunu ailesinden miras aldığını, Kuzey Makedonya'dan başlayıp farklı coğrafyalarda edindiği eşsiz tecrübeleri sanatsal köprüler kurmak için nasıl değerlendirdiğini Yeniden Birlik Haber'e anlattı. Özellikle "Gitme", "Kafalar Gidik" ve "Bana Bunu Yapma" gibi sevilen solo çalışmalarının ardından dördüncü teklisi "Aşk Öldürür" ile de üretkenliğini sürdürdüğünü gözler önüne seren Mazhar, son hiti "Serotonin" gibi şarkılarla günümüz insanının ruh haline dokunarak dinleyicileriyle güçlü bir bağ kuruyor. Ayrıca, müziğin kendisi için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir ifade biçimi ve yaşam felsefesi olduğunu dile getirdi.

"Enstrümanlar ayağımızın altında dolaşıyordu"

Ebrar Mazhar, müzisyen bir aileden gelmenin müziği meslek edinme açısından en büyük etkenlerden biri olduğunu belirtiyor.

"Babam gitardan ziyade farklı enstrümanları da çaldığı için evde birçok enstrüman ayağımızın altında dolaşıyordu. Bu durum, doğal olarak benim de küçük yaşlarda merakla hepsine dokunmama yol açtı. Ancak işler 6 yaşına geldiğimde daha ciddi bir hal aldı ve babam beni klavye üzerinde eğitmeye başladı. Sonrasında da gitar ve aranjörlük mesleğimin gereği ihtiyaç duyduğum birçok enstrümanı hem onun yardımıyla hem de kendi çabalarımla öğrenmeye çalıştım."

Ailesinin müzisyenlik kariyerine başlangıçta tam sıcak bakmadığını ancak her zaman saygı duyup engel olmadıklarını ekleyen Mazhar, babasının kendisine hem müziği hem de başta rock müzik olmak üzere birçok müzik tarzını sevdirmesinin, müzikal anlamda daha geniş bir yelpazeye sahip olmasını sağladığını vurguluyor.

"Zorlaya zorlaya kendimi vokal konusunda geliştirdim "

7 yaşında piyano ile tanışsa da Ebrar Mazhar'ın asıl tutkusu aranjörlüktü.

 "Aslında piyano ve klavyeler her zaman çok büyük bir sempati duymuş olsam da hiç öyle büyük bir piyanist olma hayalleri kurmadım. Çocukluğumdan beri asıl hayalini kurduğum aranjörlüktü."

Çocuk yaşlarında bilinçsizce de olsa farklı müzikleri yoğun bir şekilde dinlemesi, iki üç enstrüman üzerinde çalışması ve doksanlı yılların kısıtlı şartlarında evde ufak ufak kayıtlar gerçekleştirmesinin bu yolda kendisine çok büyük şeyler kattığını ifade ediyor.

Müzikal bakış açısında ve hayallerinde çok fazla değişiklik olmadığını belirten sanatçı, "Yalnızca işte yirmi üç, yirmi dört yaşlarına geldiğimde şarkıcılığa da merak saldım. Başlarda sesimi beğenmeme rağmen zorlaya zorlaya kendimi vokal konusunda geliştirdim ve o başlardaki sesim konusundaki çekingenliğimi yendiğimde hafiften kendim için şarkılar yazmaya ve kaydetmeye başladım" dedi.

"Sıkıntılar beni daha da güçlendirdi"

Kuzey Makedonya'daki çocukluk ve gençlik yıllarının sanatsal açıdan zorlu geçtiğini dile getiren Ebrar Mazhar, "Ülkemi seven biri olarak söylüyorum, normal bir vatandaş olarak çok güzel hatıralarım olsa da sanatsal açıdan çocukluğum ve gençliğimin çok da güzel geçtiğini maalesef söyleyemeyeceğim. Ülkemizde kültür ve sanat son otuz yıldır neredeyse hiç yok diyebilirim", ifadelerini kullandı.

Ancak bu zorlukların kendisini daha da güçlendirdiğini ve kendine olan güvenini en üst seviyeye taşıdığını belirtiyor.

Bal ve Kan grubunda, sonrasında da Arnavut sanatçıların ve grupların gitaristliğini yaptığı yıllarda çok güzel zamanlar geçirdiğini ve unutulmaz dostluklar edindiğini ekliyor:

"Bugün eğer Kosova ve Arnavutluk’un en tanınmış sanatçılarıyla hiçbir sıkıntı yaşamadan çalışabiliyorsam, bunda daha önceki zamanlarda edindiğim tecrübe ve dostlukların payı çoktur."

Balkanlar ve Türkiye arasında sanatsal bir köprü

Ebrar Mazhar, sanatsal kimliğinin Kuzey Makedonya yerine daha çok Kosova ve Türkiye arasında bir köprü görevi üstlendiğini ifade ediyor.

"Kosovalı ve Türkiyeli sanatçı, yapımcı dostlarımızla çok fazla işbirliğimiz oluyor, ortaklaşa projelerde yer alıyoruz. Tabii birçok işbirliğine köprü olabilmek benim için hem gurur verici hem de birçok yeni ve büyük projede yer almama olanak sağlıyor."

Balkan müziğine çok benimsemiş biri olmadığını, klasik müzik veya rock müziğe daha hâkim olduğunu belirten Mazhar, Balkan müziğini özellikle yazdığı film müziklerinde Balkan motifleri kullanarak değerlendirdiğini ekliyor.

"Üst düzeyde büyük müzisyenleri görmek mümkün"

Günümüz Balkan müzik sahnesini değerlendiren Ebrar Mazhar, ülkesi Kuzey Makedonya için çok pozitif konuşamasa da diğer Balkan ülkelerinde durumun farklı olduğunu belirtiyor.

"Geleneksel ile modern Balkan müziği çok üst düzey sahnelerde sergilenmemesine rağmen sanatçılar açısından kötü diyemeyiz. Çünkü düğünler olsun, barlar veya festival sahneleri olsun, müzisyenlerin sürekli aktif şekilde çalışabiliyor olması güzel bir durum."

Sosyal medyanın Balkan müzisyenlerinin dünyaya açılmasında önemli bir rol oynadığını vurguluyor: "Her şeye rağmen Balkan müziği icra eden müzisyenler arasında üst düzeyde büyük müzisyenleri görebilmek mümkün. Özellikle son yıllarda sosyal medya üzerinden birçok Balkan müzisyeni kendilerini dünyada tanıtmaya devam etmekteler ve bu oldukça önemli bir durum."

"Serotonin": Yaşanmışlıktan doğan vurucu bir hikâye

Geçtiğimiz ay yayınlanan "Serotonin" adlı parçası ve klibiyle dikkat çeken Ebrar Mazhar, şarkı sözlerinin ve müziğinin ardındaki süreci paylaşıyor.

"Belirli bir yaşanmışlık olmadan şarkı sözleri, şiir vesaire yazabilmenin çok mümkün olduğunu düşünmüyorum. Şahsen ben sırf bir olay üzerine olmasa da bir ana temayı her zaman bir yaşanmışlık üzerine yazmaya başlıyorum. Sonrasında da ya doğaçlama oluyor ya da farklı bir yaşanmışlıktan benzer bir şeyi bağlıyorum."

Şarkının "Kafamda bitmiş bütün serotonin / Sen hasta diyebilirsin ama ben / Nefes alan bir ölü gibiyim" gibi vurucu dizelerinin günümüz insanının ruh halini yansıttığını belirten Mazhar şunları vurguladı:

"Günümüzde insanların çoğunun bu kadar agresif, tahammülsüz veya mutsuz olmaları zaten serotonin ile ilgili ne kadar sıkıntı yaşadığımızın bir göstergesi olduğu inancındayım. Böyle bir şarkıyı duyan ve merak eden biri ne demek istediğimi anladığında serotonin ne olduğu bilmese bile en azından onun ne anlama geldiği ile alakalı ufak bir araştırma yapacağından eminim".

"Birbirimize değer vermememiz problem"

Kuzey Makedonya'da büyümüş bir sanatçı olarak, ülkesindeki müzik sanatını genel olarak değerlendiren Ebrar Mazhar, "Efendim bunu çok üstelemek de istemiyorum, daha önce de dediğim gibi Kuzey Makedonya'da müzik, sanat vesaire halk tarafından çok da önemsenmiyor diyebilirim. Ama örnek vereyim, yurt dışından tanınmış biri geldiğinde herkes gitmek istiyor. Burada problem biraz da birbirimize değer vermememiz ve birbirimize destek olmamamızda diye düşünüyorum."

Yerel sanatçıların sahne alma imkanlarının kısıtlı olduğunu belirten Mazhar, "O yüzden yerli sanatçıların (hangi etnik gruba ait olursa olsun) çok da sahne aldığını görmek mümkün değil. Ben zaten Makedonya'da yıl içerisinde en fazla 6-7 sahne alıyorum. Bu konuda ancak düğünler konusunda pozitif konuşabilirim çünkü yıl boyunca düğünlere artık hiç ara verilmiyor."

"Türkiye ve Dünya çapında işlerimi duyurmak istiyorum"

Ebrar Mazhar'ın gelecek hedefleri oldukça iddialı. "Şu anda listemin birinci sırasında Türkiye’de şarkıcılık kariyerim var. O konudaki devamlılığımı durdurmamak için elimden gelen bütün çabayı sarf ettiğimi söyleyebilirim." Ayrıca film ve belgesel müzikleri üzerinde de büyük bir istekle çalıştığını belirtiyor.

Aranjörlük kariyerinde hayal ettiği yerlere geldiğini ancak asla "tamam bu kadarı yeterli" diyebilecek biri olmadığını vurgulayan Mazhar, 5-10 yıl sonra kendisini hem şarkıcı hem aranjör hem de besteci olarak Balkanlar dışında Türkiye ve dünya çapında işlerini duyurmuş olarak görüyor.

Mazhar, "Çaba bizim, takdir Allah’ındır" diyerek hedeflerine olan inancını dile getiriyor.

Hüsamettin GİNA

 

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.