Sırbistan AB’ye seslendi: Rusya’ya yaptırım için net üyelik tarihi şart
Sırbistan Avrupa İşleri Bakanı Nemanya Staroviç, Avusturya basın ajansı APA’ya verdiği röportajda, Belgrad’ın yalnızca “açık bir AB üyelik garantisi” alması durumunda Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılacağını açıkladı.

Sırbistan Avrupa İşleri Bakanı Nemanya Staroviç, Avusturya basın ajansı APA’ya verdiği röportajda, Belgrad’ın yalnızca “açık bir AB üyelik garantisi” alması durumunda Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılacağını açıkladı. Bakan, Brüksel’in mevcut yaptırımlarının “Rusya’yı pek etkilemediğini, ancak Sırp ekonomisine ciddi zarar verebileceğini” savundu.
"Sadece yaptırım yetmez, karşılığında somut fayda gerek"
Staroviç, Sırbistan’ın AB üyelik sürecinin hâlâ çok geride olduğunu vurgulayarak, örnek olarak Hırvatistan’ı gösterdi. Pandemi döneminde AB üyesi Hırvatistan 22 milyar avro yardım alırken, aday ülke Sırbistan yalnızca 165 milyon avro destek gördü.
“Gerçek faydalar ve telafi mekanizmaları olmadan uygulanan yaptırımlar mantıklı değil,” diyen bakan, Belgrad’ın pozisyonunu bu şekilde gerekçelendirdi.
Sırbistan, AB adayları arasında yaptırımlara katılmayan tek ülke
Sırbistan, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini 24 Şubat 2022’de resmî olarak kınamış olsa da, AB'nin uyguladığı yaptırımlara katılmayan tek aday ülke konumunda kalmaya devam ediyor. Bu durum, ülkenin Batı ile ilişkilerinde uzun süredir devam eden “denge siyaseti”nin bir parçası olarak görülüyor.
Staroviç, ülkesine yöneltilen "Ukrayna’ya destek vermiyor" eleştirilerini de reddetti. Çekya merkezli bir firmanın Ukrayna’ya gönderdiği 155 mm’lik top mermilerinin Sırbistan üzerinden transit geçişine izin verildiğini hatırlatarak bunun “yapıcı bir katkı” olduğunu belirtti.
Gözler Brüksel'de: AB'den net sinyal olmadan denge devam edebilir
Bu açıklamalar, AB'nin genişleme sürecinde Belgrad’a somut bir tarih veya garanti verip vermeyeceği sorusunu yeniden gündeme getirdi. Aksi takdirde, Sırbistan'ın Moskova ile ekonomik ilişkileri koruma ve Brüksel’e yakın durma politikasını sürdürmesi bekleniyor.
Starović’in sözünü ettiği “açık üyelik perspektifi” bir kez daha Brüksel ile Belgrad arasındaki ilişkilerin merkezine oturdu — siyasi olarak pahalı, diplomatik olarak ise hâlâ belirsiz.