Üç kişide listeriyoz vakası: 78 yaşındaki hasta hayatını kaybetti
Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü’nde görevli epidemiyolog Prof. Dr. Dragan Koçinski, bugüne kadar en fazla vakanın 2014 yılında görüldüğünü, o yıl 11 kişinin hastalığa yakalandığını ve beşinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı.

Bu yıl üç kişide listeriyoz vakası tespit edildi; 50, 65 ve 78 yaşındaki hastalardan en yaşlı olanı hayatını kaybetti. Listeriyoz, genellikle Listeria monocytogenes bakterisiyle kontamine olmuş gıdaların tüketimi sonucu gelişen ciddi bir enfeksiyon olarak biliniyor.
Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü’nde görevli epidemiyolog Prof. Dr. Dragan Koçinski, bugüne kadar en fazla vakanın 2014 yılında görüldüğünü, o yıl 11 kişinin hastalığa yakalandığını ve beşinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Sonraki yıllarda ise yıllık vaka sayısının genellikle beşin altında kaldığını belirten Koçinski, bu yıl tespit edilen üç vakanın beklenen sayılar arasında olduğunu ifade etti.
Koçinski, hastalık için oldukça uzun sayılabilecek bir kuluçka süresi olduğuna dikkat çekerek, bu sürenin 70 güne kadar çıkabildiğini, ancak çoğunlukla üç hafta sürdüğünü söyledi. Bu nedenle, enfeksiyonun kaynağını belirlemenin her zaman kolay olmadığını vurguladı. Hastaların ne tür yiyecekler tükettiklerini, bunları nereden temin ettiklerini veya nasıl hazırlandıklarını kesin olarak belirlemek çoğu zaman mümkün olmuyor.
Listeriyoz vakalarının en sık; şarküteri ürünleri, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri, hazır yiyecekler, çiğ ya da dumanlanmış balık ürünleri ile çiğ sebze ve meyvelerden kaynaklandığı bildiriliyor. Özellikle karpuz ve kavun gibi bazı meyvelerin geçmişte dünya genelinde salgınlara neden olduğu biliniyor. Hastalık, ayrıca enfekte hayvanlarla doğrudan temas yoluyla ya da bu hayvanların yaşadığı çevre aracılığıyla da bulaşabiliyor. Hamile kadınlarda ise enfeksiyon plasenta yoluyla bebeğe geçebiliyor.
Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü, vatandaşları bilinçli tüketime ve hijyen kurallarına daha fazla dikkat etmeye çağırırken, şüpheli semptomlar görüldüğünde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğini belirtiyor.








