Üsküp’teki bakımsızlık tarihi Taş Köprü’yü gölgeliyor

Üsküp’ün Vardar Nehri üzerindeki fıskiyeler ise, ne yazık ki bakımsızlık nedeniyle bu potansiyelden uzaklaşarak çevresinde görsel kirlilik yaratıyor.

Akan nehirler, doğanın sunduğu en güzel manzaralardan biri olarak kabul edilirken, son yıllarda şehirlerdeki nehirler üzerine inşa edilen fıskiyeler estetik ve fonksiyonel bir dokunuş sağlıyor.

Ancak, Üsküp’teki Vardar nehri üzerindeki fıskiyeler, bakımsızlık nedeniyle bu potansiyelden çok uzak bir görüntü sunuyor. Dünya çapında örneklerine baktığımızda, nehir üzerindeki fıskiyeler şehirlere estetik katkı sağladığını ve görsel bir şölen sunduğunu görüyoruz.

Yaptığımız kısa bir araştırmaya göre, Aglona Nehri (Litvanya), Dayton, Ohio (ABD), Han Nehri (Seul), Moskova Nehri, Rhone Nehri (Genova) ve Vistula Nehri (Varşova) gibi şehirlerdeki fıskiyeler, zarif tasarımları ve bakımlı yapılandırmalarıyla göz alıcı görüntüler sergiliyor. Genellikle tasarımları, günün farklı saatlerinde farklı atmosferler yaratacak şekilde programlanabiliyor ve ışıklar ile destekleniyor.

Üsküp’te ise, Vardar Nehri üzerindeki fıskiyeler, nehirden gelen çeşitli atıkların etrafında birikmesi nedeniyle oldukça nahoş bir manzara oluşturuyor. Atıkların fıskiyelerin çevresinde birikmesi, sadece suyun temizliğini olumsuz etkileyerek çevrede görsel kirliliğe yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda Üsküp’ün tarihi simgelerinden biri olan Taş Köprü'nün de görüntüsünü bozuyor. Bu kötü görüntü, hem şehre hem de çevresine zarar veriyor.

Mimarlar, bu tür fıskiyelerin tasarımında suyun ritmik hareketinden ilham alarak, suyun doğal güzelliğini yansıtarak izleyicilere görsel ve duyusal bir deneyim sunmayı hedefliyorlar. Ancak, Üsküp’teki fıskiyelerin bakımsızlık ve çevre kirliliği nedeniyle bu potansiyel maalesef kaybolmuş durumda.

Üsküp’ün Vardar Nehri üzerindeki fıskiyeler, doğru bakım ve düzenlemeyle şehre önemli bir estetik katkı sunabilir. Ancak, bakım eksiklikleri ve çevre kirliliği nedeniyle şu anda şehre görsel zarar vermekte.

Hüsamettin GİNA