Bir gazetecinin kahveyle yazdığı öykü: Berna Musli ve "UD"

1991 Üsküp doğumlu olan Berna, "İçimde hep kendi mekanımı açmak, insanlara hem ruh hem damak tadıyla dokunmak gibi bir hayalim vardı" diyor ve bu hayalini Türkiye'de bir kafeye ortak olup yedi yıl boyunca işlettiğini belirtiyor.

Kuzey Makedonya Yayın: 05 Haziran 2025 - Perşembe - Güncelleme: 05.06.2025 17:51:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
242 okunma
Google News

Üsküp'te lise ve üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye Burslarını kazanarak Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun olan Berna Musli, kariyerine Türkiye'de birçok kafe ve restoranın sosyal medya yöneticiliğini yaparak başladı.

1991 Üsküp doğumlu olan Berna, "İçimde hep kendi mekanımı açmak, insanlara hem ruh hem damak tadıyla dokunmak gibi bir hayalim vardı" diyor ve bu hayalini Türkiye'de bir kafeye ortak olup yedi yıl boyunca işlettiğini belirtiyor.

Bugün ise bu tutkusunu, Üsküp'teki yeni kafesi "UD" ile yeniden canlandırıyor. Onun hikayesi, bir gazetecinin haberlerle değil, her fincan kahveyle yeni bir öykü yazdığının ve bu öykünün Üsküp'ün tarihi çarşısında filizlendiğinin canlı bir kanıtı.

"UD"’un doğuşu

Berna'nın Üsküp'e dönüşü, tanıdık bir tutkuyu yeniden alevlendirdi: Tutkunun ismi ise Kahve.

"Kahve benim için bir tutku aslında" diyen Berna, eninde sonunda bir işletme sahibi olacağını bildiğini söylüyor. Titizlikle konum araştırması yaptı ve doğru zamanı bekledi. "UD" için ilham, çarşıda yürürken geldi.

"Kadınların kendilerini güvende ve rahat hissedeceği, estetik duygusunu taşıyan bir mekân olmadığını fark ettim" diye açıklıyor. Bu gözlem, kendi sesini ve tarzını yansıtacak, sıcak bir atmosfer yaratacak bir kafe kurma fikrini filizlendirdi ve adım adım gerçeğe dönüştü.

Çarşıda bir öncü

Berna, Üsküp'ün tarihi Türk Çarşısı'nda tek kadın işletmeci olarak dikkat çekiyor. Bu eşsiz konum, karışık duyguları beraberinde getiriyor.

"Açıkçası bazen yalnız ama çoğu zaman güçlü hissediyorum" diye itiraf ediyor. İş dünyasında kadın olmanın getirdiği zorlukları kabul etmekle birlikte, bunları görünürlük, farkındalık ve cesaret fırsatları olarak görüyor. "Burada bir ilki başarmak, başka kadınlara ilham olmak beni çok motive ediyor" diye vurguluyor.

Erkek egemen bir ortamda işletmeci olmak hem engelleri hem de avantajları beraberinde getiriyor. Berna, ciddiye alınmak, fikirlerinin dinlenmesi ve hatta bazen güvenlik gibi konulardaki zorluklara dikkat çekiyor.

Ancak belirgin bir avantaj olduğunu da düşünüyor: "Sıra dışı olmak. Duruşunuzla, bakış açınızla farklılık yaratabiliyorsunuz." Ayrıca, insanların bu farkı hissettiğine ve değer verdiğine, en önemlisi de saygı duyduğuna inanıyor.

"UD"’un mistik cazibesi: Bir isimden daha fazlası

Kafesinin adı "UD". Çok dikkat çekici. Berna, ismin ikili anlamını şöyle açıklıyor: "Hem müzikal hem mistik bir çağrışımı olsun istedim." UD’un köklü ve içli bir sese sahip kadim bir enstrüman olduğunu belirten Berna Musli, ayrıca Arapça'da "oud" kelimesi güzel koku ve ağaç anlamına geldiğini hatırlattı. "Bu isim, mekânın kimliğini – yani duyusal ve ruhsal bir deneyimi – çok iyi yansıtıyor" diyor. Bu arada "Oud" kelimesinin hem İslami/kültürel bağlamda hem de modern anlamda oldukça derin ve çok katmanlı bir anlama sahip olduğunu da vurguluyor.

Genç kadınlara ilham olacak sözler

Berna, kendi yolculuğundan ilham alacak genç kadınlara güçlü tavsiyeler sunuyor:

"Korkuların sesini kısmayı öğrenin. İçinizdeki o küçük sesi dinleyin, çünkü sizi en iyi tanıyan o." Hayallerini büyütmeleri, paylaşmaları, planlamaları ve bir yerden başlamaları gerektiğini söylüyor. "Kimseden mükemmel olmanız beklenmiyor. Cesaret, ilk adımdır" diye vurguluyor.

Türk kültürünü "UD"’un dokusuna işlemek

"UD", Berna'nın Türk kültürünü modern bir şekilde koruma ve sunma kararlılığının bir kanıtı. "Mekânın dekorunda eski çarşı izleri, Osmanlı dokunuşları var" diye açıklıyor.

Bu etkiler müzik seçimine ve menüye de yansıyor. "Ama bunu modern bir şekilde yapıyoruz" diyerek, "gelenekle yenilik arasında bir köprü kurmaya çalışıyoruz" diye ekliyor.

Üsküp Türk Çarşısı'nda girişimci olmanın eşsiz deneyimi

Berna için Üsküp'te, özellikle tarihi Türk Çarşısı'nda işletme sahibi olmak, canlı ve sürekli gelişen bir deneyim. "Her gün canlı, her gün başka bir hikâye" diyor.

Çarşıdaki varlığını bir sorumluluk olarak görüyor. "Çünkü sadece bir işletmeci değil, aynı zamanda kültürel bir mirasın taşıyıcısı oluyorsunuz" diye belirtiyor.

Habercilikten kahve sunumuna: Paylaşılan bir anlatı

Berna, gazetecilik geçmişiyle kahve işi arasında çarpıcı benzerlikler buluyor. "Çok fazla! Her ikisi de bir anlatı, bir iletişim biçimi" diye gözlemliyor.

Gazetecilikte kelimeleri kullanırken, kahvede koku, sunum ve lezzet aracılığıyla iletişim kuruyor.

"Her fincan kahve de aslında bir hikâye anlatıyor; tıpkı bir haber gibi, doğru sunulduğunda iz bırakıyor" diye düşünüyor.

Kahvenin özü: Bağlantı ve anı yaşamak

Kahve denince aklına ilk ne geldiği sorulduğunda, Berna'nın cevabı basit ve net: "Samimiyet." Bir fincan kahveyi "içsel bir durak" olarak tanımlıyor.

Ona göre bir fincan kahve, "Şu an buradasın, tadını çıkar" diyor. İnsanlarla bağ kurmanın "en eski ve en güzel yollarından biri" olduğuna inanıyor.

Berna Musli'nin hikayesi, genç kadınlara korkularını aşmaları, iç seslerini dinlemeleri ve hayallerinin peşinden gitmeleri için güçlü bir çağrı niteliğinde. Gazetecilikten kazandığı anlatım yeteneğini kahve sunumuna taşıması, her fincanın bir hikâye anlattığına olan inancını pekiştiriyor. "UD", Üsküp Çarşısı'nın kalbinde, samimiyetin, bağlantının ve anı yaşamanın önemini vurgulayan sıcak bir durak olmaya devam edecek. Musli'nin girişimci ruhu ve kararlılığı hem kendi başarısına hem de içinde bulunduğu topluma ışık tutan bir örnek teşkil ediyor.

Hüsamettin GİNA

 

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.