İsveçliler ABD markalarını boykot ediyor
İsveç'teki bu boykot hareketi, küresel ticaretin ve siyasetin iç içe geçtiği bir dönemde, tüketici tercihlerinin ne kadar etkili olabileceğini bir kez daha gündeme getirdi.

ABD'nin son dönemdeki politik kararları, özellikle Ukrayna'daki Rus saldırganlığına yönelik tutumu ve Avrupa ürünlerine uygulanan gümrük vergileri, dünya genelinde tepkilere neden oldu. Bu gelişmelerin ardından, ABD ürünlerini boykot etme çağrıları hız kazandı. İsveç'te de benzer bir hareket, sosyal medya platformu Facebook üzerinden örgütlenerek dikkat çekiyor.
Facebook'ta, "Boykot varer fra USA" (ABD Ürünlerini Boykot Et) ve "Bojkotta varor från USA" (ABD Mallarını Boykot Et) adlı iki büyük grup kuruldu. Bu gruplar, toplamda 137.000'den fazla üyeye ulaşarak, İsveçlileri McDonald's, Coca-Cola, Nike, Levi's, Netflix, Google ve Airbnb gibi dünya çapında tanınan Amerikan markalarının ürün ve hizmetlerini boykot etmeye çağırıyor.
"Bojkotta varor från USA" grubunun kurucusu Janike Kohinur, İsveç vatandaşı olmasına rağmen bu hareketi başlatma ihtiyacı hissettiğini belirtti. Kohinur, "ABD seçimlerinde oy kullanamadığım ve Amerikan sokaklarında protesto yapamadığım için bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim. Bu boykot, benim protesto biçimim" dedi.
Kohinur'un grubu, Amerikan ürünlerine alternatif olabilecek yerel ve uluslararası markalar hakkında öneriler paylaşıyor. Ancak, boykotun pratikteki zorlukları da göz ardı edilmiyor. Grup üyelerinden biri, "Neredeyse her şeyde Amerikan etkisi var. Bu nedenle, her şeyi boykot etmek neredeyse imkansız" yorumunda bulundu.
Bir diğer üye ise boykot fikrini anladığını ancak insanları bu harekete katılmaya ikna etmenin zor olabileceğini ifade etti. "İnsanlar alışveriş yaparken ürünlerin nereden geldiğini düşünmüyor olabilir. Bu nedenle, farkındalık yaratmak büyük önem taşıyor" dedi.
İsveç'teki bu boykot hareketi, küresel ticaretin ve siyasetin iç içe geçtiği bir dönemde, tüketici tercihlerinin ne kadar etkili olabileceğini bir kez daha gündeme getirdi. ABD'nin politik kararlarına karşı başlatılan bu tür hareketlerin diğer ülkelerde de yaygınlaşıp yaygınlaşmayacağı merak konusu. Uzmanlar, tüketici boykotlarının kısa vadede etkili olabileceğini, ancak uzun vadeli sonuçlar için daha kapsamlı stratejilere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.