Kuzey Makedonya’da dini liderlerden aşırılığa karşı ortak deklarasyon
İmza töreninde, dini toplulukların, toplumda şiddet yanlısı aşırılığın önlenmesinde ve bu tür tehditlerle mücadelede kilit rol oynadığı vurgulandı.
Kuzey Makedonya’da farklı inanç topluluklarının liderleri, bugün Makedonya Uluslararası İşbirliği Merkezi (MCMS) ve Dini Topluluklar ve Gruplarla İlişkiler Komisyonu’nun (KOZRG) girişimiyle “Şiddet İçeren Aşırılığa Karşı Dini Liderler Deklarasyonu”nu imzaladı.
İmza töreninde, dini toplulukların, toplumda şiddet yanlısı aşırılığın önlenmesinde ve bu tür tehditlerle mücadelede kilit rol oynadığı vurgulandı. Liderler, inançlarının ve dini topluluklarının, birlikte yaşamı güçlendirme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekti.
Deklarasyonu imzalayanlar arasında Makedonya Ortodoks Kilisesi – Ohri Başpiskoposluğu’ndan Başpiskopos Stefan, İslam Dini Birliği Reisü’l-uleması Şakir ef. Fetahu, Üsküp Piskoposu ve Ustrumca-Üsküp Episkoposluğu yöneticisi Monsenyör Dr. Kiro Stoyanov, Evanjelik Metodist Kilisesi’nden Süperintendent Maryan Dimov, Yahudi Cemaati Başkanı Pepo Levi, KOZRG Direktörü Olivera Traykovska ve MCMS Direktörü Aleksandar Krjalovski yer aldı.
Deklarasyonda şu ifadeler yer aldı:
“Bizler, bu Deklarasyonu imzalayan dini liderler ve Kuzey Makedonya’daki tanınmış dini toplulukların temsilcileri olarak, karşılıklı saygı ruhuyla bir araya gelmiş bulunmaktayız. Toplumsal barışı korumadaki ortak sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bu Deklarasyonu, onurlu bir birlikte yaşamı inşa etmek ve şiddet içeren aşırılığa karşı durmak adına ortak bir irade beyanı olarak kabul ediyoruz. Kuzey Makedonya’nın farklı halkların, kültürlerin ve inançların ortak evi olduğunun farkındayız ve bu yaşam biçiminin sürekli korunması gerektiğine inanıyoruz.”
Deklarasyonda ayrıca, inancın kötüye kullanılarak bölünmeler ve şiddet için bahane haline getirilmesi, nefret söylemi, radikalleşme süreçleri, dezenformasyon ve ideolojik propaganda gibi tehditlerin arttığına da dikkat çekildi.
İslam Dini Birliği Reisi Şakir ef. Fetahu, gazetecilerin gençlerin radikal grupların hedefi haline gelmesiyle ilgili sorularını yanıtladı.
“Bugün imzaladığımız Deklarasyonun arkasında duruyoruz. İslam Dini Birliği olarak, tüm maddelerin tam olarak hayata geçirilmesi için elimizden geleni yapacağız. İslam’a aykırı olan her türlü davranışı dün olduğu gibi bugün de kınıyoruz,” dedi.
Ayrıca Fetahu, dini konularda hükümetin dini toplulukları bilgilendirmesi gerektiğini belirtti.
“Dini konularda yetkili olan bizleriz. Bu yüzden hükümetle iletişimde olmamız gerekiyor. KOZRG Direktörü Sayın Traykovska ile bu konuda mutabakata vardık. Toplumsal barışı ve karşılıklı saygıyı zedeleyen gelişmeler hakkında karşılıklı olarak bilgilendirme yapılmalı,” diye konuştu.
Son olarak, yabancı ülkelerden gelen farklı dini etkiler hakkında da değerlendirmede bulunan Fetahu,
“Bu tür yabancı etkilerin farkındayız. Müslüman nüfusun yoğun olduğu tüm ülkelerle iyi ilişkilerimiz var. Ancak bu ilişkiler, yalnızca anayasal olarak yetkili olan İslam Dini Birliği aracılığıyla yürütülmelidir. Kurum dışında yapılan bireysel faaliyetler bizim için kabul edilemez ve bunlarla mücadele edeceğiz,” ifadelerini kullandı.
